Evet, farkındayım çok geç kaldım.
Döndüm hem de öyle komik bir Koreli avı hikayesiyle değil.
Malum av mevsimi henüz başlamadı ama av mevsimi başlamadı diye bloka yazmamak da pek doğru olmadı farkındayım, arayanlarım soranlarım, takipçilerim pek üzgünler dedim sahalara döneyim iyi yazıyorum, çiziyorum diyenlere meydanı bırakmayayım:)
Ama bu sefer gördüğünüz üzere bol polemikli bol tartışmalı bir başlıkla geldim, çünkü eminim benim kötü dediğim filmleri pek sevenleriniz olacaktır, alınıp darılmak yok, fikirler kişiseldir ama yine de beni dinleyin derim iyi bir seyirciyimdir ben izlemeyin diyorsam izlemeyin zaman kaybetmeyin gidip başka şeyler yapın ama buraya da fikirlerinizi yazmayı sakın unutmayın, eklemek istedikleriniz önerileriniz varsa kesin yazın.
Not: Sadece bizim Koreli-Japon filmleri değil Hollywood-Bollywood-Türk filmleri ne ararsanız bu listede olacak çünkü hak etmediği halde sürekli çok iyi filmlermiş gibi konuşulmasından bıktığım filmleri yazmaya karar verdim, vatana millete bir hayrım dokunsun o zamanı tv başında öldüreceğinize gidin kapıya çıkın Koreli filan avlayın bunları izlerken harcadığınız zamana yazık valla, zaman çabuk geçiyor, yaşlanıp gidiyoruz yani...
Sıralama en kötüden en iyiye(kötünün iyisine) doğru olacak:
Knocked Up
Incir reçeli (hiç "aaa" demeyin, çok gereksiz, çok boş bir filmdi bence, zaten Türk filmi mi aman kalsın bizimkilerin daha çok uğraşması lazım, eskidendi o Hababam sınıfları, Tosun paşalar, artık yok öyle Ertem Eğilmezler, süt Kardeşler filan ah ne güzeldi o filmler bir de şimdiki filmlere bakın, durun daha bitmedi Türk sinemasını yerişim:
Issiz adam (Gereksiz film demişken kendisini anmadan edemedim)
Yalnız nasıl hırs yapmış nasıl bir tiksinmişsem bu filmlerden yazarken sanırsın biriyle kavga ediyorum:)
Evet ediyorum onlar duymasalar da bu filmleri yazıp yon etenlere isyanım hani şu yok kutsal damacana yok yok kolpa çino tarzı filmleri bu listeye alacak kadar bile değersiz görmüyorum çünkü onları buraya yazmak da en az onları izlemek kadar zaman kaybı olacaktır, zaten Şafak Sezer bence tv camiasında hiç var olmamalıydı.)
Sıkı durun şimdi size ilk çıktığı günden beri oscar'a aday ya la bu film, ya la aldı bu la oscarı yok ya la henüz alamadı ama almaya çok yaklaştiydı da işte "The Departed " alınca tabii ödülü bizimkiler alamadılar eh adamlar ödülü bize verecek diiller ya kendi adamlarına verecekeler tabi amaaaan Türk'ün Türk'den başka dostu yok zaten" şeklinde yorumlara kadar geldiydi, yok artık daha neler desem? the departed almayaydı o ödülü kesin dondurmam gaymak alırdı di mi ama?
Dondurmam Gaymak
Veeee sırada bir Japon animesi: İşte bizimkiler de arada saçmalayabiliyor ensest bir ilişkiyi konu almış bence o senarist ve yönetmen önce başka şeyleri ele almayı unutmuş:
Boku wa imôto ni koi wo suru
Kanojo to no tadashii asobikata
Little Miss Sunshine (hele bu filme ne demeli, Allah'ım millet bunun hakkında bir yorumlar bir yorumlar yapıyor sanirsın herkes entel dantel, bana gore hiçbir anlamı ve güzelliği yok bu filmin bu kadar bartılmasını da anlamıyorum yok neymiş efendim aile bağlarıymış, Amerika'da kimin ailesi var da bağları kaldı Alla'sen aile bağı göreceksen açıp bizim sut kardeşleri izleyeceksin aga...)
Gereksiz filmler demişken soluksuz devam etmek istiyorum daha fazla yorum yapıp gece gece keyfimi kaçırmak istemiyorum:
The Stepford Wives
The Twilight Saga: New Moon (aynı zamanda serideki en kötü kitapta bu bölümdü, kitabını bile okumayabilirsiniz yani:)
Love and Other Drugs
Hostel (bunu izleyebilecek adamda çok iyi bir mide ve çok vicdansız bir kalbi olmalı bence, bu filmi sevdiğini söyleyen insanlarla arkadaşlığımı kesip eğer telefon numaramı filan vermişsem telefon numaramı değiştiriyorum, malum belli ki psikopat kendisi:)
Veeee yine bizimkilerden bir dem vuruyorum bu sefer de bir Kore filmi bu yukarıda saydıklarım kadar kötü değil ama yine de zaman kaybı bence
Jakeob-ui jeongseok
Kôkô debyû
İşte size yine fazlaca abartılan iki film daha
1- The Notebook
2- Closer
Did You Hear About the Morgans?
Aslında bu liste daha çoook uzar gider de bu gece daha fazla sinirim bozulmadan burada bırakıyorum bir sonraki yazıda inşallah daha neşeli şeylerle geri dönerim o zamana kadar sakın bu filmleri izleyeyim demeyin:)
P.S: sıralama en kötüden en iyiye doğru olacaktı ama olamadı. En kötüyle başladım doğru, ama sonlara doğru karıştırdım:P
kesinlikle katılıyorum. itiraz ettiğim hiçbir film yok. sadece ekleme yapabilirim: "ah mary vah mary"dir.
YanıtlaSil(N.A)
ve bir de: "social network"... çok abartıldı, içi ise çok tırt!!! (n.a)
Sil"little miss sunshine" ı izlemeyi düşünüyordum ama, bu yorumundan sonra izlemem herhalde..:) çünkü diğer sevmediklerimi çok güzel yazmışsın.. özellikle de "the notebook" un gereksiz abartılan bi film olduğunu söylemen, tamamen katılıyorum sana..:P
YanıtlaSilben little miss sunshineı sevmiştim ama "ayyy harika öldüm bittim" değil de
Sil"güzeldi ya" tadında
not: depated aslında çin yapımı İnfernal Affairs'in (Kirli İşler) yeniden çekilmesidir
o izlenmeli
The departed'ı zaten kötu demedim ki yanlış anlaşılmasın, o dondrumama gaymagın odulüne negel olan film olduğu için "tag'ledim yoksa en sevdigim filmdir bir yanlşılık olmasın ;)
Silonu anladım şekerim
Silama ben ilk çin yapımını izlediğim için eee ben bunu izledim havasında izlediğimden keyif alamamıştım
ona binaeyn
yazarken nasıl sinirlendiğini gördüm resmen
YanıtlaSilkim naptı sana kuzu
izledim bi ikisini diğerlerini izlemem söz sen rahat ol hahahah
Çoğunu izlemedim izlediklerime katılıyorum özellikle incir reçeline. The Notebook'un abartıldığı doğru izlerken sevdim romantik sevenler izlesin diyorum ama izlediğim en iyi aşk filmlerinden değil hani yazı güzel olmuş ellerine sağlıkk :)
YanıtlaSilGüzel bir paylaşım olmuş.Teşekkürler.
YanıtlaSil